Ördek, kaz ve kuğu

Ördekler, kazlar ve kuğular akraba kuşlardır. Zamanlarının büyük bir bölümünü göllerde, akarsularda ve denizlerde geçirdiklerinden, bunlara su kuşları adı verilir. Ayakları perdelidir ve çok iyi birer yüzücüdürler. Su geçirmeyen, yağlı tüyleri vardır.    Bir ördeği hiç yürürken gördünüz mü? Nasılda sağla sola yalpalar! Ördeklerin bacakları kısa ve arası oldukça açıktır. Yalpalayarak yürümelerinin nedeni, işte budur. Ördekler ve kuğular karaya çıktıklarında oldukça beceriksizce ve tuhaf yürürler. Yiyeceklerini karada arayan kazlar ise çok daha iyi yüreyebilirler.    Değişik su kuşları değişik yiyeceklerle beslenir, bu yiyecekleri de değişik yöntemlerle elde ederler. Yeşilbaş, ıslıkçın ve çamurcun gibi bazı ördek türleri küçük su böceklerine, salyangozlara ve su bitkilerine ulaşabilmek için gövdelerini ön bölümünü suya daldırırlar. Bu sırada kuyrukları yukarı doğru dikilir. Kuğular da benzer biçimde beslenir. Ama onlar daha çok bitki yer.    Patka gibi bazı başka ördek türleri ise dalıcı ördeklerdir. Bunlar suya dalarak, karınlarını bütünüyle suyun altında doyururlar. Çoğunlukla su bitkilerini yerler.    Kazlar ise genellikle karada beslenir. Ot, tohum ve bitki yerler. Gagaları bitki uçlarını tıpkı bir makas gibi düzgün keser.    Su kuşları değişik biçimlerde yuva yaparlar. Kuğular ve kazlar, su kıyılarında düzensiz ot ve bitki yığınları oluşturur. Ördekler ise çoğunlukla karada yuvalanır. Bir ördek türü olan suna, terk edilmiş tavşan deliklerine ya da başka bir hayvan kovuğuna yerleşebilir.   Dişi su kuşlarının göğüslerinde, yuvalanma mevsiminden hemen önce, özel bir tür tüy oluşur. Bu yumuşacık tüylere yuva tüyü denir. Dişi kuş yumurtladıktan sonra bu tüyleri gagasıyla yolar ve yuvasının tabanını bunlarla kaplar. Yuva tüyleri, özellikle de pufla ördeklerinin yuva tüyleri, yüzyıllardır insanlar tarafından toplanarak yorgan ve yastık yapımında kullanılır. Kuğular, diğer perde ayaklı kuşlar gibi, ayaklarını kürek gibi kullanarak yüzerler. Dalıcı kuşlar
Küçük bir balık, pırıl pırıl bir derede su yüzeyinin yakınında yüzüyor. Öte yanda bir yalıçapkını ise, suyun üzerinde uzanan bir dala tünemiş, dereyi gözetliyor. Yalıçapkını avını görünce şimşek hızıyla suya dalarak, daha ne olduğunu anlayamadan kurbanını yakalayıverir. Bir an sonra yalıçapkını yeniden suyun dışına fırlar, az önce tünediği dala geri döner. Gagasındaki balığın başını hızla dala vurarak onu sersemletir ve havaya fırlatıp bir hamlede yutar.    Oldukça yetenekli bir balık olan yalıçapkını gibi suya dalarak balık avlayan başka kuşlar da vardır. Batağan öylesine ustalıkla dalar ve yüzer ki bu kuşa bazı ülkelerde "su cadısı" adı takılmıştır. Ne var ki batağan, karada olağanüstü yeteneksizdir. Gövdesinin gerisinde yer alan bacakları üstünde dengesini korumakta büyük güçlük çeker.    Kuzey Atlantik'te yaşayan dalıcımartılar da usta birer dalgıçtır. Koloni adı verilen kalabalık gruplar halinde yaşamayı severler. Uçabilirler, ama zamanlarının büyük bölümünü denizde yüzerek geçirmeyi yeğlerler. Kanat hareketleri ve perdeli ayakları suda hızla yüzmelerini sağlar.    Dalıcı martı bütün besinini denizden çıkarır. Her dalışta beş altı küçük balık yakalar ve gagasında balıklarla suyun yüzeyine çıkar. Balıkları birer birer yakalamış olması gerekir. Ancak bu kuşun, yeni bir balığa avlanmak için gagasını açtığında daha önce yakaladığı diğer balıkları nasıl kaçırmadığı bir bilmecedir.    Pelikan kuşunun gagasının altındaki kese, yakaladığı balıkları depolamak için değil, bir kepçe gibi kullanarak balık avlanmak içindir. Suyun yüzeyine yaklaşmış bir balık gören pelikan, suya dalarak ağzını açar. Gagasının altındaki keseye balıkla birlikte çok miktarda su da dolar. Başını öne eğerek suyu ağzından boşaltan pelikan daha sonra kesedeki balığı yutar. Kanatlarla yüzmek
Kuşları hep havada uçarken düşünürüz. Bu yüzden, bazı kuşların uçamadıklarını öğrenmek bizi belki de biraz şaşırtır. Peki, bir balık kadar iyi yüzebilen ve saatlerce suyun altında kalabilen bir kuşun varlığından haberiniz var mıydı?    Gerçek bir su altı yüzme şampiyonu olan bu kuşun adı penguendir. Penguenlerin Güney Kutbu yakınlarında, karların üzerinde yalpalayarak yürürken kara hayvanları olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Gerçekte penguen de bir tür su kuşudur. Bazı penguen türlerinin hiç karaya çıkmadan aylarca denizin içinde kaldıkları olur.    Penguenlerin uçma yeteneği yoktur. Kanatları çok önceleri güdükleşmiş ve bir tür yüzgece dönüşmüştür. İşte bu özel kanatları ve balığı andıran vücutlarıyla penguenler çok iyi birer yüzücüdürler. Bazı penguen türlerinin su altında ulaştıkları hız, çoğu insanın karadaki koşma hızından daha yüksektir.    Buzlar ülkesi Güney Kutbu'nda yuva yapmak için malzeme bulmak kolay değildir. Bu yüzden imparator penguen, yumurtasını buzun üzerine bırakır. Erkek penguen bu yumurtayı hemen ayakları ile gövdesi arasına alarak sıcak tutmayı başarır. İki aylık kuluçka dönemi boyunca duruşunu hiç değiştirmeden bekler. Bu süre boyunca hiç yemek yemez, daha önce vücudunda depoladığı yağlarla beslenir.    Penguenler büyün yiyeceklerini suda avlarlar. Balık, mürekkepbalığı, küçük yengeçler ve bazı balinaların da yediği karidese benzeyen küçük canlılarla beslenirler. Su kuşlarının çoğu gibi, tuzlu deniz suyunu içebilirler.    Penguenler karadayken güvencededir. Suyun içinde ise aç köpek balıkları, katil balinalar ve pars fokları penguenlerin can düşmanlarıdır.
Ördek, kaz ve kuğu Ördek, kaz ve kuğu Reviewed by Para Para on Haziran 12, 2019 Rating: 5
Blogger tarafından desteklenmektedir.