Kesedeki Yavrular

Annesinin yavrusunu karnındaki kesenin içinde büyüttüğü bir memeli grubu vardır. İşte kanguru bu grubun üyesidir. Yeni doğmuş bir kanguru henüz baş parmağınız büyüklüğündedir. Yine de, doğar doğmaz annesinin karnındaki keseyi bulup içerisine girmeyi başarır. Burada, annesinin memelerinden birini emmeye başlar ve aylarca ağzını memeden hiç ayırmadan süt emmeyi sürdürür.    Annesinin besleyici sütü ile karnını doyuran yavru, altı a boyunca hızla büyür ve keseden dışarı çıkabilecek duruma gelir. Yavru bu aşamada, kendi başına çevrede dolaşabilecek, zıplayarak yürüyebilecek büyüklüktedir; ama annesinden fazla uzaklaşamaz, karnı acıktıkça geri dönüp kesesine girer. Dokuz aylık olduğunda artık çok büyümüştür. Keseye girmek istediğinde annesi ona engel olur. Yine de yavru yaklaşık on sekiz aylık olana dek annesinin yanından ayrılmaz.    Kanguru gibi kesesi olan memelilere, keseliler denir. Koala, keselifare ve opossum gibi hayvanlar da bu gruptadır. Keselilerin büyük bölümü Avustralya ve Yeni Gine'de yaşar.

• Tehlike karşısında yavru hemen annesinin kesesine girer. Böylece, anne de yavrusuyla birlikte kaçar.
• Kimi zaman yavrunun arka bacakları kesenin dışında kalır. Yavru kesenin içinde çabucak dönüp nereye gittiklerini görmeye çabalar.
• Saatte kırk kilometre hızla koşabilen anne kanguru, uzun kuyruğunu dengesini korumak için kullanır.

Sürülerde yaşam

Memeli hayvanların çoğu ot yiyerek beslenir. Otçul da denen ot yiyen hayvanların, yediklerini sindirmeleri uzun zaman alır. Geniş çayırlarda yavaş yavaş dolaşarak buldukları otları iştahla yer, gün boyunca yiyecek aramayı sürdürürler.

   Ot yiyen hayvanların güvenliklerini sağlayabilmek için çoğunlukla sürüler halinde gezerler. Tek başına otlayan bir hayvan düşmanın gizlice aklaştığını fark etmeyebilir. Ama birçok hayvan birlikte otluyorsa, düşmanı fark edecek daha çok göz, daha çok kulak var demektir. Zebra ve antilop sürüleri tehlikeyi fark ettiklerinde çok büyük bir hızla koşarak kaçmaya başlarlar.

   Ot yiyen bazı hayvanlar ise düşmanlarından kaçmaz. Bunun yerine bulundukları yerde durup savaşmayı seçerler.

   Uzun tüylü misköküzü sürülerini kurtlar saldırdığında, sürüdeki yetişkinler hemen halka biçiminde dizilir, yavrularını da ortalarına alırlar. Dışta kalan misköküzleri başlarını öne eğerek sivri boynuzlarını kurtlara doğru uzatır. Kurtlar öfkeyle bağırıp ulurlarsa da saldırmaya cesaret edemezler. Sürü halkayı bozmadan bir arada kalmayı başarabilirse tehlikeden ve saldırıdan kurtulur.