Yırtıcı Kuşlar

Tavşan, dağların arasındaki sarp bir yamaçta, çalıların arasında sıçrayarak geziniyor. Yukarıda daireler çizerek uçmakta olan karaltının farkında bile değil. Ama aşağı doğru bakan bir çift keskin göz tavşanı çoktan gördü.    Kaya kartalı, daireler çizmeyi sürdürerek yavaş yavaş alçalır. Birden kanatlarını gövdesine sıkı sıkı yapıştırarak ve müthiş bir hızla dalışa geçer. Tam yere değeceği sırada kanatlarını hızla açarak kendisini frenler. Bu sırada pençesi tavşana doğru uzanmıştır. Güçlü tırnaklar, etine batıp bir kıskaç gibi kavrayarak küçük hayvanı bir ana canından eder.    Kartal, pençelerinin arasındaki tavşanla, yeniden gökyüzüne yükselir. Dağın yamacındaki bir yuvada, iki aç kartal yavrusu yiyecek beklemektedir. Kartal, tavşanı yuvaya getirir ve keskin, kanca gibi gagasıyla oracıkta parçalar. İnce et parçalarını özenle yavrularını yedirir.    Bu yolla beslenen kuşlara yırtıcı kuşlar denir. Bütün yırtıcı kuşların, avlarını yakalamak ve öldürmek için kullandıkları keskin tırnaklarla donanmış bir pençeleri vardır. Kıvrık gagalarını da avlarının etini parçalamakta kullanırlar.    Gizleri keskin olan, iyi gören kişilere"kartal gibi" deriz, çünkü kartal, doğan, atmaca gibi yırtıcı kuşların gözleri olağanüstü keskindir. Çok uzaklardan avlarını seçebilir, üzerinde büyük bir isabetle dalış yapabilirler.    Kaya kartalı gibi aladoğan da çok yetenekli bir avcıdır. Karada yaşayan hayvanlar yerine, havada uçan diğer kuşlara saldırarak onları avlar.    Bazı yırtıcı kuşlar, zaten ölmüş olan hayvanların etleriyle beslenir. Bunlara leş yiyen kuşlar denir. Akbabalar, bulabildikleri ölü hayvanları yer. Buldukları hayvan daha ölmemiş de can çekişiyorsa, üzerinde daireler çizip uçarak ya da bir yere gizlenerek, sabırla ölmesini beklerler.    İnsanların leş yiyicileri hiç sevmezler, Evet akbabaların sevimli oldukları pek söylenemez. Ama yararlı hayvanları da su götürmez, çünkü ölü hayvanları ortadan kaldırarak hastalıkların yayılmasını önler, doğanın temiz kalmasını sağlarlar. Kartalın, avını yakalamak ve öldürmek için kullandığı çok güçlü pençeleri vardır. Güçlü ve kıvrık gagasıyla da avladığı hayvanların etlerini parçalar. Keskin gözleriyle avını çok uzaklardan görebilir. Karanlıkta görebilmek

Gündüz ortaya çıkan küçük hayvanlar, kartal ve atmaca gibi yırtıcı kuşların saldırılarından korunmak zorundadırlar. Gece olduğunda ise en korkulan düşman, başka bir usta avcı olan baykuştur. Baykuşun en zayıf ışıkta bile çok iyi baykuştur. Baykuşun en zayıf ışıkta bile çok iyi görebilen koskocaman gözleri vardır. Kulakları öylesine keskindir ki en zayıf sesi, ta uzaktaki bir farenin ayak seslerini bile duyabilir. Baykuş, fareyi görmese bile yalnızca sesine kulak vererek onu bulabilir.   Eğer baykuş yerine bir başka kuş olsaydı, uçarken kanatlarının çıkardığı sesle fareyi korkutup kaçırabilirdi. Ama baykuşun kanat tüyleri özellikle çok yumuşak olduğu için uçarken hemen hemen hiç ses çıkarmaz.    Baykuş avını bulduğunda, onu her iki ayağı ile kavrayarak bir anda öldürür. Daha sonra da avını bütün bütün yutar. Saatler sonra farenin postunu ve iri kemiklerini, bir  topak halinde ağzından dışarı tükürür.